"Şehir" konulu akademik çalışmalar önemlidir.

Alanında yetkin, bilgi sahibi, uzman isimler, sempozyumlarda katılımcılarla dinleyicileri alakadar edecek, ele alınan konuda ufuk açacak bilgiler, çözüm önerileri sunar.

Yüzü aşkın kimi şehre dair sempozyum bildirileri kitabını temin ettik.

Açıklamalar, kimi zaman mükemmelin çok üstünde.

Bu bildiriler, ilgililerin dikkatine sunulsa...

İlgililer, bunu dikkate alsa...

Kişi, sunduğu bildirinin etkisini ya da tepkisini takip etse...

Şehrin tarihî, mimarî, coğrafî, edebî, dinî, iktisadî olmak üzere çeşitli alanıyla alakadar bildiri sunan isimlerle görüşülse...

Maalesef, birçok sempozyum, artık eş ve dostu bir araya getirmek, onlara şehrin misafirperverliğini göstermek, iyi yerde konaklatmak, gezdirmekle, hediyeye boğmak, araçlarla gezdirmekle baş başa bir manzara arz eder oldu.

Hemen her konuda sempozyumlara katılan isimler yok değil, çetelemizde.

Bir sempozyuma ne kadar önemli olursa olsun, yüz- yüz elli arasında ismi davet etme, rakam yönüyle önemli.

Bir yazar, şair anılıyorsa kişi, o isimle birlikte günler, haftalar, aylar, yıllar geçirmişse bulunması yeterli.

Görmekteyiz ki hatırası olmayan başkasının, başkalarının hatıralarını sunar.

O ismin bir-iki kitabından yola çıkarak, sayfalarca konuşur.

Kimi bir şiir üzerinde durur, yabancı isimlerle karşılaştırır, farklı dönemlerde olan isimleri, adeta aynı şehirde yasayan, görüşen olarak takdim eder minvalinde konuşur.

Kimisi bir romanı o yazıldığı dönemin öncesindeki olanla bitenle izah eder, alakası olmayan düşüncelerle tahlile yeltenir.

Bazısı mimarî tebliğinde topladığı bir mekân bilgilerini karşılaştırır, dipnotlarla zengin bildirisine fotoğraflar ekler ki ele aldığı mekânı daha önce görmemiştir, yapıyı kendisine gösterseniz.

Bazı isimler, gazeteleri ve dergileri ele alır, e ortamda temin edebildiği kadarıyla anlatır anlatır. Kendisine o gazetenin veya derginin kimi sayısı gösterildiğinde şaşırıp kalmaz mı?

Bu ve bu gibi hususlar sebebiyle kimi sempozyumların yapılırken, sunulacak bildirilerin esaslı biçimde gözden geçirilmesi esastır.

Sunulan bildirilerin sempozyum sonrası konusuna göre ilgili kurumlarla kuruluşlarla bildirilerin ele alınması elzemdir.

Şehre ve şehirlere dair sempozyumlarda yabancıların tebliğleri, kendi dilleriyle bildiri kitabında yer alır. Bir kişinin birçok dilu bilmesine imkân yoktur. Bu bildirilerin aynı zamanda sempozyumun yapıldığı ülke diline çevirisi çok mu güç?..

Birçok yerel, ulusal ve uluslar arası sempozyum ve kongreye katılmış biri olarak, ha bire İngilizce özet istenir.

Hangi milletten olursa olsun, isteyen tercümesini yapar, yaptırır.

Biz, bazen on- yirmi sayfa tercüme için kapıları çalarken ne ilginçliklerle karşılaşıyoruz, evlere şenlik...

Sempozyum Komisyonu'nda en az tercüme yapabilecek beş-altı isim olmalı.

Ben Çince sunulan bir metni anlamalıyım, İngilizce ve Almanca gibi.

Arapça, Farsça, Urduca buna dahil.

İtalyanca, Fransızca hariç değil...

Biz, sadece doğruyu ifade ediyoruz.

Bildiri metnini yazı karakteri, sayfanın üsten- alttan, yukardan- aşağıdan ölçüsü ile meşgul ettirenler, İngilizce bilmedikleri halde özet isterler, kendilerince.

Dahası söylenecek çok söz var.

Unutmadan belirtelim.

Sempozyum icra edilirken bildiriler kitaplaşmış olmalı!..

Bunun mahsurlarını öne süren olmaz mı?

Ölse, sempozyuma katılmazsa ne olur?

Başa döndük mü?

Grip olsa, trafik kazası geçirse...

Sempozyuma katılmayana yer yok, anlayacağınız...

Buyurun, buradan yakın!...