BEŞİNCİ BÖLÜM

M. Sarmış: Değerli Hocam, böylece tarihi süreci tamamlamış olduk. Şimdi kazı konusuna dönebiliriz. Restorasyon çalışmaları ne zaman başlar, ne zamana kadar devam eder?

G. Kozbe: Eserler ortaya çıkarıldıkça restore edilecek. Fakat restorasyon dediğimiz şey, kazıdan pahalı bir iştir. Dolayısıyla destek görmek lazım. İlk hedeflerimizden biri kolonların üstü. Orası korkunç tahrip olmuş durumda. Bunda insan etkisinin yanı sıra doğal sebeplerin de etkisi var. Kale, özellikle de o iki anıt sütun Urfa'nın bir simgesi. Son zamanlarda Göbeklitepe'yi kullanıyoruz ama daha önce o iki kolon Urfa'yı temsil ediyordu. Sayın Valimiz Kale'yi ziyaret etti; kültür varlıklarına daima destek olacaklarını belirttiler. Valilik bünyesindeki YİKOB bütçesinden, kolonların restorasyon işini takip edeceğiz.

M. Sarmış: Hendek konusuna gelecek olursak… Kale ile aynı tarihte mi kazılmış? Ne zamandan kalmış?

G. Kozbe: Kale'nin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığını kesin olarak bilmediğimizi belirtmiştim. Ancak hendeğin Romalılar sonrası kazıldığını söyleyebiliriz. Kalenin etekleri tıpkı yakın çevrede gördüğümüz gibi Romalılara ait nekropol alanı. Kızılkoyun, Yakubiye ve Eyyübiye taraflarında gördüğümüz kaya mezarları burada hendek çevresinde de var. Roma sonrası dönemde savunma amaçlı olarak kalenin doğu, batı ve güney kesimine hendek kazınca daha erken döneme ait olan kaya mezarları da kesmişler diyebiliriz. Zaten hendek duvarlarında kesilen, tahrip edilen kaya mezarları açık bir şekilde görülüyor.

M. Sarmış: Hendeğin temizlenmesi, turistler için bir yürüyüş yoluna dönüştürülmesi, içinde kafelerin ve hediyelik eşya satan dükkanların açılması söz konusu olabilir mi? Bir ara bazı arkadaşlarla böyle bir hayal kurmuştuk.

G. Kozbe: Hendeğin temizlenip ziyarete açılması tabii ki mümkün. Bunu biz de planlıyoruz, istiyoruz. Ancak içinde sizin dediğiniz şeyler uygun olmaz. Üste köprü yapılınca, Kale'nin bir Ortaçağ kalesi havası yaratabilmesi için hendek de ziyarete açılmalı. İsteyenler altında da gezip dolaşabilmeli. Tabii temizlenmesi ve güvenliğinin sağlanması şartıyla… Sıraya koyduk, yavaş yavaş yapacağız.

M. Sarmış: Bir de kuzey tarafından aşağıya inen tünel var. Eskiden yukarıya kayaların üzerindeki keçi yolu benzeri bir patikadan çıkılırdı. 1970'lerde betondan basit bir merdiven yapıldı. 1990'lı yıllarda başlatılan 'Dergah-Balıklıgöl Çevre Düzenleme Projesi' kapsamında o eski merdivenler yıktırılıp yerine şimdiki mermer merdivenler yapıldı. Yine o proje çerçevesinde uzun süre kapalı olan ve yer yer çöken toprakla dolan o tünel temizlendi ve hizmete açıldı. Fakat ben bir türlü oradan geçemedim. O tünel ne zamana ait? Orada da bir çalışma var mı? Ne zaman açılacak?

G. Kozbe: Ne zamana ait olduğunu şimdilik bilmiyoruz. Bizim kazımızdan önce içi temizlenmiş; 2020 yılında bizim kontrolümüzde içine aydınlatma döşendi. Kullanılmasının önünde bir engel yok. O da Kale ile beraber ziyarete kapatılmış. Yine Kale ile beraber açılacaktır.

M. Sarmış: Kale ile ilgili olarak soracaklarım bunlardı. Şimdi sizin Urfa ile ilgili genel düşüncelerinizi almak isterim. 'Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi' kapsamında 24.09.2021 tarihinde yapılan 'Taş Tepeler' tanıtım toplantısında Şanlıurfa'da 7000 civarında kültürel varlığın olduğundan söz etmişsiniz.

G. Kozbe: Ben Diyarbakır'ın bazı ilçelerinde, Mardin ve Batman'ın ise tüm il kapsamında kültür envanterini çıkardım. Bu ilin de bir envanterinin çıkarılması lazım. Her geçen gün yapılaşma ve modernleşme çerçevesinde kültür varlıklarımız bir şekilde tahribata uğruyor. Bundan dolayı illerdeki kültür varlıklarının, arkeolojik alanların ve anıtların yazılı, görsel ve dijital belgelemesi yapılmalıdır. O toplantıda söylediğim 7000 rakamı az bile olabilir. Kayıtları yok ki toplamı bilelim.

M. Sarmış: Yani Mardin'in, Diyarbakır'ın, Batman'ın var, koca Urfa'nın yok…

G. Kozbe: Yok. Fakat çok zordur bu iş. Birçok ilimizin yok. Şüphesiz bütün illerimiz önemlidir de Urfa bu açıdan çok ayrıcalıklı bir şehir. Maalesef her geçen gün sahip olduğumuz değerler kaybolup gidiyor. Envanter işini bir an önce yapıp kayıt altına almalıyız. Şimdiye kadar yapamadık ama inşallah yapacağız.

M. Sarmış: Şüphesiz zordur ama onların varsa Urfa'nınki hayli hayli olmalıdır. Sizin bu konuda bir girişiminiz var mı?

G. Kozbe: Oldu. Ben bu amaçla Karacadağ Kalkınma Ajansı ile birlikte bir Avrupa Birliği projesi yapmak istedim. Harran Üniversitesi'nden Cihat ve Sabri Kürkçüoğlu kardeşlerin bu alanda çalışmaları var. Sabri Hoca'yı heyete dahil ettik. Cihat Bey de sağ olsun, elindeki tüm verileri bize verdi. Projemiz için Avrupa'dan altı tane de ortak bulmuştuk. Sadece proje yazdırma işi uzman bir ekip istediği için Avrupa'dan bir ofise yazdırmak üzere proje yazma konusunda çağrısı olan TÜBİTAK'A müracaat ettik. Ancak onlar projemizi uygun görmediler.

M. Sarmış: Neyi gerekçe gösterdiler? Diğer illerinki oluyor da Urfa'nınki niçin olmuyor?

G. Kozbe: Projelendirmemizi uygun görmediler. Olacak İnşallah!

M. Sarmış: Peki benim soracaklarım bu kadar. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

G. Kozbe: Sık sık söylüyorum, Urfa tarihi ve kültürel açıdan çok önemli bir şehir. Benim için de Urfalılar kadar kıymet taşıyor. Ama seviyoruz, kıymet veriyoruz demek yetmiyor. Gerekli ilgiyi yeterli bütçeler çerçevesinde göstermek lazım. Malum bütçe olmadan sonuç alınamıyor. Örneğin biraz önce anıt sütunları söyledim. Üstündeki başlık kısımları her geçen gün eriyip gidiyor. Bir an önce tam anlamıyla bütçesi olan bir restorasyon projesi ile o işi başlatmamız lazım. Yıkıldıktan sonra dövünmenin pek anlamı yok.

M. Sarmış: Her şey gelip oraya dayanıyor.

G. Kozbe: Sadece bizde değil, bütün dünyada öyle. Dünya zor bir sürece girdi. Her şey karıştı. Ekonomi, siyaset, sosyal ilişkiler, her şey… Hiçbir şey düşündüğümüz gibi olmuyor. Gündem her sabah değişiyor. Yine de biz burada yapmaya hazırız. Güzel, çalışkan, özverili bir ekibimiz de var. Zaten yaz kış bölgedeyiz. Yani uzaklardan gelmek gibi bir sorunumuz da yok. Yerelin de güçlü bir şekilde sahiplenmesi lazım. Nitekim Valiliğin, Büyükşehir Belediyesinin sahiplenmesi bize güç veriyor. Bunlar şüphesiz önemli ve güzel işler yapmak için önem arz eden destekler.

M. Sarmış: Peki, hem bu röportaj için ve hem de tabii Urfa'ya yaptığınız hizmetlerden dolayı size ve ekibinize çok teşekkür ederim.

G. Kozbe: Biz de gösterdiğiniz ilgiden dolayı size teşekkür ederiz.