"Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?" {Mehmet Akif ERSOY}

Yıllardan ikibinonüç, aylardan kasım, günlerden ise bir cuma gününü gösteriyor takvim yaprağı sekiz kasım…. O gün yine Colunmist olarak yazı yazdığım bu köşede yazmakla gurur duyduğum gazetem GAP Gündemi'nde çıkan yazımı hiçbir değişiklik yapmadan takdirlerinize sunuyorum. Değişen bir şey yok, figüranlar aynı, köprünün altından bir yığın su akmış, seller sular olmuş; ama oyunlar aynı, yalan rüzgarları kavak yellerinin başında daha sert esiyor. Ve Urfa, Karaköprü sen ne büyük aşklara gebemişşin, ne kadar da seviliyormuşsun.

"Yerel seçimler yaklaşırken her kesimde içten içe heyecanlı bir bekleyiş var. Her insanın olaylara bakış açısı ve düşüncesi farklı olması çok doğal; ama şu da bir gerçek ki toplumdaki bu heyecanlı bekleyişin sonu bazen şaşırtıcı olabiliyor. 

Yerelde ki halkın düşüncesine tam ters adamlar ya da milletin tepkisine rağmen bazı isimler halka rağmen halka dayatılabiliyor. Ama en doğru seçimi de halk yapıyor, halkın dediği oluyor, Hakk'ın dediği oluyor. Biz bunu 2009 Mahalli İdareler seçimlerinde seçen ve seçilenler olarak doyunca, iliklerimize kadar yaşadık. Urfa'da geçmişimizde çok özel ve renkli bir deneyimimiz var artık.  

Urfa Büyükşehir olduktan sonra yerel seçimlerde dengeler bir anda değişti. 3 Merkez İlçe ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Urfa merkezde ilginç bir seçim mücadelesi yaşanacak. Genelde bütün Urfa'da seçimler zor geçeceği; asıl büyük seçimin Karaköprü Merkez İlçemizde yaşanacağı kanısındayım. Çünkü Karaköprü Şanlıurfa'nın yeni yüzü ve kalbi. Gelişen ve dönüşen Karaköprü'nün büyük rant kapısı olduğu malumumuz. 

Artık bu yerin taşı da toprağı da altın kıymetinde. İster orda otursun ister oturmasın herkesin hayallerini süslüyor. Karaköprü adını aldığı köprüden ve nar bahçelerinden soyutlanarak "Karaköprü narlıktır." nostaljisinin yerine şimdi: "Karaköprü rantlıktır." Türküleriyle insanların gönüllerini ve akıllarını çeliyor. Durum böyle olunca da çetrefilli, sürprizlere gebe bir seçim süreci bizleri bekliyor. 

AKP'nin en güçlü İlçelerinden birisi durumunda olan bu yeni Belediyeyi büyük tehlikeli sonuçlar beklemiyor değil. Eğer yanlış bir aday gösterilirse 2009'da yaşanan hezimetin yaşanabilme olasılığı hiçte düşük bile değil. Şimdilik ortalık süt liman herkes AKP'nin  Karaköprü adayının açıklanmasını bekleye dursun. Aday Adayları görücüye çıkmaya başladığı bu süreçte; Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi'nin muhalifleri sus pus olmuşlar ve AKP'nin mevcut Belediye Başkanına vermelerini dört gözle bekliyorlar. 

Çünkü bir blok oluşması için herkesin kafasından geçen bu beklenti, sonunda bu işe meraklı insanların eteklerinde ki taşları döküp büyük bir mücadeleye hazırlanıyorlar. Mevcut Başkanın önceki seçimi bağımsız olarak kazanmasına rağmen önceki Belediye Başkanı Ahmet GÜZEL'i arattırdığı kamuoyunda çokça konuşuluyor. Karaköprü'de yaşayan geniş halk kitleleriyle iyi bir iletişim kuramadığı, hizmetlerde zayıf kalınıldığı, Belediyeyi bir aile şirketi gibi yönettiği ve hizmetleri kendi bölgesine yaptığı konuşulup duruluyor.

 Bu ortamda AKP'nin eğer mevcut belediye başkanını gösterirse ve karşısındaki eski ekâbirlerde birleşirse burada çok zor bir seçim yaşanacağı bekleniyor. Tüm bunları bir arada düşündüğümüzde ve  aday adaylarına baktığımızda, bu yeni merkez ilçeye şaibelere karışmamış, yıpranmamış ve bu işin üstesinden gelebilecek yeni bir isim gerektiği de aşikârdır. 

AKP'nin burada işi hem çok kalay hem de çok zor. Tabii bu yeni isim hem burayı iyi bilmesi gerekiyor ve hem de bu işlerde son söz Ankara'da bitiyor. Aday adayları isimlerine baktığımız zaman hepsi bir birinden değerli arkadaşlarımız ve büyüklerimiz. Ama birisi var ki hem yöreyi iyi bilen;  köylü ve kentli ayrımı yapmadan oradaki herkesle diyalog halinde olan, şehirli olması kadar şehirli; ama kendi özünden de kopmayacak kadar asil bir iç dünyasına sahip yıllarını belediyecilik hizmetiyle geçirmiş ve son 15 yılını da sendikal faaliyetlerle güzel ülkemizin bütün şehirlerini karış karış gezerek hizmet etmiş bir dava adamı. Herkesin görevden kaçtığı bir dönemde büyük fedakârlıklar yaparak Belediyede memurların örgütlenmesi için Mehmet Akif İnan ağabeyimizle sendikanın tohumlarını atan özverili bir insan.

 Farklılığıyla Sivil Toplum Kuruluşlarını bu şehre sevdiren güzel adam. Yokluklara ve zorluklara rağmen insanların sorularına çözüm olmaya çalışmanın yanında eylemden eyleme koşan ve büyük mitinglere imza atan güzel insan. Davayı layıkıyla temsil ederek herkese bir baba yüreğiyle sarılan adam. Memur-Sen Genel Merkezine giden hemşehrilerimiz bilirler. Gittiğinizde sizi ayakta karşılayan, küçük büyük ayırımı yapmadan sizlere kendi elleriyle ikramlarda bulunan, yediren içiren ve her gelen misafire ev sahipliği yaparak onları ağırlayan bir başkan, misafirlerini uğurlarken kapıya kadar gelen içten, hesapsız ve güleç bir adam. 

Ak saçlı, Ak yüzlü ve Ak Yürekli bir adam; yani adam gibi adam… Evet; siz anladınız. Aday adayları arasında liyakatiyle ve temiz bir geçmişiyle herkesin gıptayla baktığı, sosyal sermayesiyle Karaköprü'de yaşayan bütün herkesin kabul edebileceği doğru bir adam. Herkesin, bu "Benim Başkanım" diyebileceği, sevebileceği, arkasından da içtenlikle dua edebileceği, hiçbir beklentisi olmadan peşinden koşabileceği biri Sendikacı şair yürekli Ağabeyimiz. Şahsiyetini de fikrin namusunu da asla çiğnetmeyecek bir insan. Geldiği yeri unutmayacak kadar da kişilik sahibi dürüst bir adam. 
 
Daha dün gibi aklımda, Memur-Sen'de bir toplantı yapılmıştı. Sıcak samimi bir havada geçen istişarenin sonucunda arkadaşların ve büyüklerin ortak kararıyla Ağabeyimiz milletvekili aday adayı olmuştu. Kısmet değildi demek ki. Hizmete devam dedi. Ama AKP'ye hiç küsmedi sendikal faaliyetlerine devam etti. Urfa'daki Bem-Bir-Sen Temsilciliğinden Memur-Sen Genel Başkanlığına Yardımcılığına kadar yükseldi. Zaman geçtikçe omzundaki yükler arttı. Ama her zorluğu içindeki şair ruhuyla, yüzünden eksilmeyen tebessümüyle alt etti ve bugünlere kadar tertemiz bir sendikacı geçmişiyle, sosyal sermayesine yeni dostlar katarak heybesini gayret ve fedakârlıklarla dolu olarak Urfa'da AKP'den tüm Karaköprülülerin karşısına aday adayı olarak çıktı.

Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun..!"

İşte böyle ey karii(Okuyucu) durum böyle, tarih tekerrürden ibarettir.