Malumunuz, Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer Urfa'yı ziyaret ettiler. Yerel ve ulusal basında Eyyübiye İlçe Milli Eğitim Müdürüne ve İl Milli Eğitim Müdürüne öğrencilerin önünde attığı fırça gündem oldu.

Sanki eğitim sıralamasında en geride olan Urfa'nın eğitim sorunlarının müsebbibiymiş gibi iki yönetici bir anda eleştirilerin odağına kondu.

Ama hiç kimse şimdiye kadar Türkiye'nin en genç nüfusuna ve nüfusuna oranla en çok öğrenciye ( 850 Bin civarında ilköğretim ve lise öğrencisi) sahip Urfa'nın eğitim alanındaki sorunlarının aslında bu şehrin en büyük sorunu olduğunu bi hakkın biz gazeteciler başta olmak üzere kimse dile getirmedi.

İki okulun Okul Aile Birliği Başkanlığı yapmış birisi olarak öğretmen eksikliği, personel eksikliği, bütçe eksiliği bürokrasinin ilgisiz ve umursamazlığı gibi bir çok eksikliğe şahit olmuş gazeteci olarak haber yapmış birisi olarak bu kronik sorunların yılların birikmişliği ile çözümünün de hemen olmayacağının farkındayım.

Her yıl 50 binin üzerinde çocuğun dünyaya geldiği Urfa'da okul, hastane, park, yol gibi sağlıktan eğitime altyapı oluşturmak Devletin görevidir.

Sayın Bakan da bir Devlet görevlisi olarak Urfa'ya gelmeden önce eksiklikler, sorunlar konusunda bence dersini çalışmalıydı. Urfa'da ne kadar öğretmen eksiği var, gelenden daha çok neden daha çok öğretmenin gittiğini, Urfa'da öğretmen eksiğinin neden asgari ücretin de altında maaş alan vekil öğretmenler ile doldurulmaya çalışıldığını.

Bir öğretmenin Urfa'da ne kadar kira ödediğini, bu şehirde kaç tane çocuğun mevsimlik işçi olarak çalıştığı için eğitiminden geri kaldığını- bıraktığını, sürekli imar değişiklikleri ile okul alanlarının nasıl imara açılarak dağ başlarına neden okul yapıldığını bu okullara yol, doğalgaz, elektrik internet bağlantısı yapılmasının neden yıllar aldığını bence Sayın Bakan önceden bilmeliydi.

Zeytindalı Eğitim Kampüsünün eksikleri için beraberce mücadele ettiğimiz arkadaşlarımız Kampüsün su, yol, ulaşım ağaç oturma bankı, kütüphane vs. gibi eksiklikleri için gittiğimiz Belediyelerde, İl Milli Eğitim Müdürlüğünde hangi umursamazlıklar ve parmak sallamalar ile karşılaştığımızı iyi hatırlarlar. Hele hele geçmiş yıllarda görev yaptığı ilçede Okul Müdürleri ve Okul Aile Birliği üyelerini toplayıp ' İlçemde bütün okulları özel okullar gibi görmek istiyorum' deyip te ' Özel okulların sahip olduğu imkanların yüzde onunu bize sağlayın en iyi öğrencileri yetiştirelim. Hizmetli olmadığı için okulu biz temizliyoruz' diyen yaşlı vatandaşa fırça atan Kaymakamı hiç unutmuyorum.

Sayın Bakan; biliyorum ki Milletlerin geleceğinde eğitim sadece öğretmenlere bırakılamayacak kadar en hayati konudur. Milli Eğitim Bakanlığı, Belediyeler STK'lar ve en önemlisi velilerimiz topyekun bu ağır sorumluluğun altına elini atmalıdır. Bu şehrin hakkını, hukukunu arayacak, sorunlarını dile getirecek Milletvekillerine bir şey demiyorum zaten.

Bürokrasi, veli, yönetici olarak öğrenciyi öğretmene teslim etmek sonrasında okulun eksikliklerini eğitimin bütün yükünü onlara bırakmak ve çözüm üretmelerini beklemek en hafif deyimi ile insafsızlıktır. Milli Eğitim Müdürünü de İlçe Milli Eğitim Müdürünü de haberlerin dışında tanımam bilmem. Ama bir öğretmene veya bir yöneticiye kameraların önünde attığınız fırça açıkçası gönlümüzü yaraladı.

Fırça atmak Urfa'nın eğitim sorunlarını çözmüyor Sayan Bakan. İnşallah şahit olduğunuz ve sizi kızdıran bu sorunların çözümü için adım atar, Urfa'ya Milli Eğitim Bakanı olarak pozitif ayrımcılık yaparsınız. İşte bizlerde sizleri o zaman tebrik eder, alkışlar ve takdir ederiz.