Bazı insanlar, hayatlarıyla dolu dolu bir şekilde gezip, öğrenip, öğretirler. Bu tür insanlar, diğerlerinin dikkatini çeker ve bazen de onların nasıl başardıklarını merak ederler. Bugünkü köşe yazımda, sizlerle yakından tanıdığım, birlikte çalışmalar yaptığım değerli bir akademisyen olan Doç. Dr. Emine Teker ile yaptığım GAPGündemi YouTube kanalındaki kültür ve sanat programındaki sohbetimizi paylaşacağım.

Değerli okuyucular, Emine Teker hocayı uzun bir süredir takip ediyorum ve çalışmalarını hayranlıkla izliyorum. Sosyal medyada yaptığı çalışmaları, yurt dışındaki çalıştaylarda, sergilerde ve tarihi dokularda verdiği mesajları içeren videoları izlemek beni her zaman etkilemiştir. Ayrıca, bilim adamlarının bulunduğu ortamlarda, resim çalıştaylarında ve STK programlarında da Emine Teker hocayı görmek şaşırtıcı olmaz. Hatta bazen başkanlar sunum yaparken tahtada Emine Tekeri'nin çalışmalarını görürüm.

Değerli okuyucularım, geçenlerde Doç. Dr. Emine Teker ile buluştuk. Kendisi, Urfalı bir kız olarak kırsaldan yetişmiş ve iyi bir eğitim almıştır. Ancak bugün uluslararası düzeyde çalışmalar yürütmektedir. Sanatıyla, aktiviteleriyle ve sosyal sorumluluk projeleriyle dikkatleri çeken Emine Teker, üç çocuk annesi ve Harran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Bölüm Başkanı ve Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısıdır. Resimlerinde geleneksel ve modern tarzları birleştiren Emine Teker, kadın konulu yapılan kolej çalışmalarıyla da tanınmaktadır. Ayrıca, üzerlik bezemeleriyle de dikkat çekmektedir.

İşte değerli okuyucular, Doç Dr. Emine Teker'in hayatından bir kesit. Kendisi, başarılı bir akademisyen, sanatçı ve sosyal sorumluluk sahibi bir isim olarak dikkat çekmektedir. Emine Tekeri'in çalışmalarını takip etmek ve onun başarı hikayesinden ilham almak, hepimiz için önemli bir fırsattır.

Annesinin öğretmeni olan ressam Hasan Rastgeldi'nin etkisinde kalan Doçent Doktor Emine Teker, çocukluk yıllarında halk oyunlarına katılmış olmanın etkisiyle yöresel kıyafetleri ve başlıkları resimlerinde taşımaktadır. Pozitif bir hayatın içinde olan Emine Teker, sanatın psikoterapi yönünün önemine vurgu yapmaktadır. Aynı zamanda çocuk resimleri konusunda bilimsel çalışmalar yapmaktadır.

Emine Teker, çocukların sınırlanmaması gerektiğini ve yaptıkları resimlerden yüreklendirilmelerini, renklerine müdahale edilmemesini ve resimlerinin incelenerek çocukların ruh hallerinin anlaşılması gerektiğini vurgulamaktadır. Canlı yayın programında Emine Teker, 6 kişisel sergi yaptığını, 70 karma sergide yer aldığını ve 2 STK'da görevlerinin olduğunu belirtmiştir. 

Geçtiğimiz yıl bir STK tarafından yılın ressamı seçilen Emine Teker dezavantajlı çocuklar ve bireylerle çalıştığını ifade etmektedir. Sokak çocukları, savaş mağduru çocuklar, okula gitmeyen kızlar ve kalabalık aile çocuklarıyla güzel çalışmalar ortaya koyduğunu dile getirmektedir.

Emine Teker, hastane duvarlarına ve okul bahçelerine yaptığı resimlerle çocuklara dokunduğunu ve onları mutlu etmek için güzel anlar yaşadığını ifade etmektedir. Resim sanatına dönemin Güzel Sanatlar Galerisi, dönemin müdürü Nevin Güllüoğlu ve dönemin valisi Muzaffer Dilek'in katkılarını alarak bugünlere geldiğini vurgulayan Emine Teker, lise yıllarında Güzel Sanatlar Lisesi'nde okurken en büyük hayalinin Harran Üniversitesi'ne bir gün hoca olmak olduğunu belirtmektedir. Bugün ise bu hayaline ulaştığı için Allah'a şükrettiğini ve Harran Üniversitesi Rektörü'nün sanat danışmanı olduğundan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etmektedir.

Doç. Dr. Emine Teker, benimle yaptığı programda Urfa yöneticilerinin sanata yeterince değer vermediğini ve sanat merkezlerinin başındaki kişilerin sanatı bilmediklerini ifade etti. Ayrıca, Urfa'da uluslararası düzeyde bir kültür ve sanat sergi salonu merkezinin olmayışının Urfa'nın en büyük eksikliklerinden biri olduğunu söyleyerek, Urfa'ya gelmek isteyen ve sergi açmak isteyen sanatçıların sergi salonunun olmamasının büyük bir sorun olduğunu vurgulamaktadır. Ancak, Urfa'nın birçok büyük avantaja sahip olduğunu, ressamlar ve konu olacak birçok malzemenin Urfa'da bulunduğunu ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Programda Emine hocaya programlara nasıl yetiştiğini sorduğumda, planlı ve programlı bir şekilde çalışmalarını severek, özveriyle ve fedakarlıkla ortaya koyduğunu ifade etmektedir. Özellikle yurt dışındaki iletişim ağlarını nasıl geliştirdiğini anlatan Emine Teker, bazen davetler aldığını, bazen de bireysel olarak seyahatlere giderek oradaki sanatçılarla çalışmalara katıldığını ve bu tecrübeleri Urfa'daki öğrencilerine aktardığını belirtmektedir.

Yetenek sınavlarından bahsederken, Harran Üniversitesi'nde hem Eğitim Fakültesi hem de Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde yetenekli öğrencilerin başvurduğunu ve desen ve imgesel alanlarda ortaya koyulan resimler arasından öğrenciler seçildiğini belirten Emine Teker, yetişen öğrencilerin farklı alanlarda çalışmalar yaptığını, kimisinin resim öğretmeni olduğunu, kimisinin de grafik tasarım ve reklam gibi farklı firmalarda çalıştığını ifade etmektedir.