Şanlıurfa, tarihi dokusu ve zengin Nahit taş işçiliğiyle açık hava müzesini andıran bir şehir. Dar sokakları, tonozlu kabaltıları konsolları ve yuvarlak kemerli ve yuvarlak pencereli kapılarıyla göz kamaştırıyor. Şehirde dolaşırken bazen sokak kapılarının etrafında yeşil yapraklı sarmaşıklar ve kırmızı Muhammedi gülleriyle karşılaşırsınız. Bu çalışmalar, Urfa'da Hacı kapıları olarak adlandırılır ve uzun zamandır dikkatimizi çekmiştir. Şehir merkezinde ise elektrik trafolarının üzerinde Urfa kompozisyonlu resimlerle karşılaşabilirsiniz. Dibeklerden buğday döven kadınlar, Urfa Kalesi, Balıklı Göl gibi canlı ve sıcak renkler arasında bu manzaraları hayranlıkla seyrederken, Urfa'nın tarihi dokusu gözler önüne gelir.

Urfa'da Cumhuriyet dönemi ilk dönem okullarının koridorlarında gezindiğinizde ise yine Urfa'yı anımsatan köy ve ilçelerin haritalı resimlerini görürsünüz. Kelaynaklar, Haran'ın Kümbet evleri, Halfeti gibi güzellikler gözler önüne serilir. Hep merak etmişimdir, bu resimleri kimler yapıyor, nasıl bu kadar çok resim üretebiliyorlar diye. Urfa'da yük taşıyan kamyonlar, traktörlerin kasalarındaki manzaralar ve anlamlı yazılar da dikkatimizi çekmiştir.

İşte, tüm bu eserleri bıkmadan yorulmadan üreten Ali Korkmaz hocamızla sanat dünyasına keyifli bir yolculuğa çıkmak adına GAP gündemi YouTube kanalında sohbet ettik. Ali Korkmaz, Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Kendirci Mahallesi'nde dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise eğitimini de Urfa'da tamamlamıştır. Öğretmen enstitüsü mezunu olan Ali Korkmaz, Kahramanmaraş'ta 2 yıl öğretmenlik görevine devam ettikten sonra Urfa'ya dönerek kendi mahallesindeki okulda öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Öğretmenlik mesleği resim yapma tutkusunu engelleyeceği için okul idarecilik görevini üstlenmiştir.

Ali, resim yeteneğini ortaokul yıllarında keşfettiğini ve çalıştığı bir oto tamircisinin yanında araba üzerine yaptığı yazı ve desenlerde yeteneğini fark ettiğini söylüyor. Bu keşif, onun sanat dünyasına adım atmasını sağlamış ve resim yapmaya olan ilgisini daha da körüklemiştir.

Ali Korkmaz, Urfa'nın tarihi ve kültürel zenginliklerinden ilham alarak yaptığı resimlerle tanınmıştır. Urfa'nın sokaklarında ve doğasında bulduğu detayları, renkleri ve kompozisyonları eserlerine yansıtarak şehri ve kültürünü yaşatmayı hedeflemiştir. Eserleri arasında Urfa'nın simgeleri olan Harran Kümbetleri, Balıklı Göl, tarihi kapılar ve sokaklar yer alır. Ayrıca, taşımacılık sektöründe gördüğü manzaraları ve anlamlı yazıları da resimlerine yansıtarak farklı bir bakış açısı sunar. Ali Korkmaz, sanat dünyasında hareketli ve pratik çalışmalarıyla dikkatleri her zaman üzerine çeken bir ressam. Hem resim yapmaya bıkmadan yorulmadan devam ediyor hem de tabelacılık işini yürüterek siparişten siparişe koşuyor. 40 metrelik yazılar yazarak iş yerlerinin reklamlarını yapıyor ve grup çalıştaylarına da sık sık katılıyor.

Ali Korkmaz, 4 çocuğundan ikisini resim öğretmeni olarak yetiştirerek onlarla birlikte çalışmalarını daha da anlamlandırıyor. Genellikle Urfa temalı kompozisyonlarla çalışan sanatçı, gençlik yıllarında Hasan Rastgeldi'nin onayını alarak resim sanatını daha da ileri taşıyor. Sık sık yurt dışına seyahatler eden ve davetler alan Ali Korkmaz, gittiği ülkelerde Urfa temalı resimler yapıp sergilere katılıyor ve bu resimleri yurt dışındaki yöneticilere hediye ederek Urfa'nın tanıtımına katkı sağlıyor.

Ressam Ali Korkmaz, boyayı, fırçayı ve tuvali çok seviyor. Ancak aynı zamanda hayat arkadaşının rahatsızlığıyla da ilgileniyor ve onunla özel bir çaba sarf ediyor. Eşi Hatice Korkmaz 14 yıldır kanser hastası ve Ali Bey, onun hayatta tutunmasının en büyük destekçisi olduğunu dile getiriyor. Ali Korkmaz, ebru, tezhip ve diğer sanat eserlerinin yanı sıra saf, temiz ve yalın renklerle büyük figürler oluşturmayı seviyor. Başka kişilerin etkisinde kalmadan kendi tarzını sürdürüyor.

Ressam Ali Korkmaz, Urfa'yı çok seviyor ve geçmiş yaşantısına sürekli özlem duyduğunu ifade ediyor. Bu duygularını sık sık tablolarına yansıtıyor. Özellikle Hacı kapılarına değindiğinde, Urfa'da bu kapıların geçmişte hacca giden kişilerin evlerine resimler yapıldığını ve yabancı misafirlerin evlere rahatlıkla girebilmesini sağladığını belirtiyor. Ayrıca, maddi durumu iyi olan kişilerin de Hacı kapılarını dışarı sokak kapılarına yaptırdığını sözlerine ekliyor.

Ali Korkmaz, renkli ve dinamik resimleriyle Urfa'nın kültürel ve tarihi zenginliklerini yaşatmaya devam ediyor. Hem sanat dünyasında hem de Urfa'nın tanıtımında önemli bir yere sahip olan Ali Korkmaz, sadece resim yapmakla kalmayıp, yetiştirdiği öğrencileriyle de sanatın geleceğine katkıda bulunuyor. Urfa'nın renklerini ve ruhunu yansıtan eserleriyle büyük bir hayran kitlesine sahip olan Ali Korkmaz, sanat dünyasında başarıyla adını duyurmaya devam ediyor. Ali Korkmaz, Hacı kapılarının geçmişte zahmetli ve uzun süreli bir iş olduğunu söylüyor ve bu eserleri yapan kişileri ressam yerine "usta" olarak adlandırıyor. Duvara önce bir zemin oluşturduklarını ve zeminin kuruduktan sonra çeşitli figürler yaptıklarını belirtiyor. Bu figürler arasında genellikle gül dalları, sarmaşık, selvi ağacı, Kabe, Balıklı Göl ve üst taraflarda da "Allah", "Muhammed", "Maşallah", "Bismillahirrahmanirrahim" gibi yazıların yer aldığını ifade ediyor.

Ancak zamanla duvarlarda yapılan bu sanatın yerini teneke tabelalarının aldığını ve günümüzde bu teneke tabelalarda da bu tür çalışmaların yapılmadığını vurguluyor. Ali Korkmaz'ın sanatını incelerken naif ve özgün konular işlediğini görüyoruz. Tarz açısından özellikle oğlu Fatih ile uyuşmadıklarını ve Fatih'in daha çok modern sanat çalışmaları yaptığını belirtiyor. Ancak çocuklarının alanlarında oldukça yetenekli olduklarını ve sınavları birincilikle kazandıklarını söylüyor.

Ressam Ali Korkmaz, birçok önemli kişiyle görüşme fırsatı bulduğunu ve onlara tablolar verdiğini ifade ediyor. Ayrıca birçok derginin kapağında yer aldığını ve birçok programa konuk olduğunu dile getiriyor. Ressam Ali Korkmaz, resim sanatından dolayı işlerinin iyi olduğunu ancak eşinin hastalığının onu kaygılandırdığını söylüyor.

Ali Korkmaz, geniş bir arşive sahip olan ve sağlığı yerinde olan bir ressam. Hala durmadan yorulmadan duvarlara, dükkan girişlerine tabelalar ve resimler yapmanın yanı sıra tuvallere de çalışmalar yapmaya devam ediyor. Emekli eğitimci Ali Korkmaz, sosyal sorumluluk kapsamında birçok sivil toplum kuruluşuyla çalıştığını ve çalışmalarını gönüllü olarak bu vakıf ve derneklere bağışladığını aynı zamanda bir Cumhurbaşkanı ve beş başbakana da tablolar hediye ettiğini belirtiyor. Disiplinli ve titiz çalışmanın başarı getireceğini söylüyor. Geçmişte Urfa'da yaşadığı bir olayı anlatarak, mahallede birinin vefat ettiği zaman aylarca o mahallede kimseye düğün yapılmadığını ve şimdiki gençlerin saygıdan yoksun olduğunu ifade ediyor. Ali Korkmaz, Urfa'da birlikte yaşamanın ve komşuluk değerlerinin önemli olduğunu vurguluyor ve geçmişte yedi aile olarak bir avlulu evde yaşadıklarını belirtiyor. Bu kaybolan değerlere üzüldüğünü ve bu değerleri yeniden ortaya çıkarmak gerektiğini ifade ediyor.

Ressam Ali Korkmaz, yetenekli gençlere seslenerek, yeteneklerini öldürmemeleri ve geliştirmek için çaba sarf etmeleri gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda anne ve babalara da çocuklarına sahip çıkmaları ve onlara rehberlik etmelerini vurguluyor. Ali Korkmaz, resim sanatını Allah'ın kendisine verdiği bir kabiliyet olarak görüyor ve bunun için Allah'a şükranlarını sunuyor. Dolu dolu geçirmiş olduğum Ali Korkmaz ile Şanlıurfa'da kültür ve sanat programının nasıl geçtiğinin farkında olmadık. Başka bir programda başka bir konukla beraber olmak dileğiyle.